Koronavirus Hakkında Bilgiler

  1. yaslilar_icin_korona_virusten_korunma_yollari
  2. KORONAVİRÜS NEDİR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

    Korona virüs hastalığı (COVID-19), yeni korona virüs nedeniyle oluşan solunum sistemi enfeksiyonudur.

    Pek çok kişi tarafından hafif belirtiler ile atlatılabilen hastalık, 100 hastanın on dördünde hastaneye yatma ve oksijen tedavisi almayı, 100 hastanın beşinde ise yoğun bakıma yatmayı gerektirmektedir.

    Hastalığın belirtileri ve seyri çocuklarda, gençlerde ve ileri yaşlarda farklılık gösterebilmektedir. Hastalığın en yaygın belirtileri ateş, öksürük ve nefes darlığı olup, yorgunluk, ishal ve boğaz ağrısı da görülebilmektedir. İleri yaşlarda her zaman ateş görülmeyebilir, bilinç değişikliği (konfüzyon), uyanmada zorlanma / uykuya eğilim, dudaklarda morluk ve göğüste ağrı /göğüstebaskı hissi gibi belirtiler yaşanabilir. İlerleyen yaşlarda bağışıklık sisteminin zayıflaması ve eşlik eden kronik hastalık sayısının artması nedeniyle hastalık ağır seyredebilmektedir.

  3. KORONA VİRÜS NEDEN EN ÇOK YAŞLI NÜFUSU ETKİLİYOR?

    Tüm dünyayı etkisi altına alan ve pandemiye(Pandemi; dünyada birden fazla ülkede ya da kıtada, çok geniş bir alanda yayılan salgın hastalıklara verilen genel isimdir.)yol açan yeni korona virüs enfeksiyonu maalesef en çok yaşlı nüfusu etkiliyor.

    Toplumumuz hızla yaşlanıyor (%9,1). Yaşlının bağımsız olarak yaşamını sürdürmesine ve yaşam kalitesini yükselterek daha aktif ve sağlıklı yaşamasına yardımcı olmak amacında olan YAŞLILIK PLATFORMU yaşlılarımızın bugünlerde Sağlık Bakanlığının önerilerine uymalarını ve mümkün olduğu kadar evlerinde kalmalarını tavsiye ediyor. Henüz tedavisi ve aşısı olmayan bu salgından korunmanın en önemli yolunun özellikle yaşlılar için evde kalmak, yakın teması kesmek, ziyaretçi kabul etmemek, kişiler arası ilişkileri azaltmak (sosyal izolasyon)olduğu bilinmelidir.

    Unutmayalım ki; şu an uygulanan 65 yaş üstü evden çıkma yasağı yaşlıların virüsü bulaştırması nedeniyle değil,virüsün onlara bulaşmasını engellemek için koruma ve önlem amaçlıdır. Bildiğiniz gibi yaşlılık döneminde bir ya da birden fazla kronik hastalıkların olması ek bir enfeksiyon hastalığı ile baş etmeyi, bağışıklık sistemini zorlamaktadır. Bu nedenleyaşlılardakorona virüs enfeksiyonu ağır seyredebilmektedir. Bunun için “Yaşlılarımızın Evde Kalmalarını” istiyoruz.

    Pandemi başlangıcındayaşlılarımızın ön plana çıkarılması, toplumda ve özellikle yaşlı grupta oluşan algı rahatsızlığa yol açmıştır. Unutmayalım ki; kendimize nasıl davranılmasını istiyorsak, karşımızdaki kişiye de öyle yaklaşmak, empati kurmak (kendimizi o kişinin yerine koymak), yaşlılıkta duygusal hassasiyetin arttığını bilerek davranmak önemlidir.

    Ayrıca sadece 65 yaş üstü değil, herkesin sosyal izolasyona önem vermesi gerektiği bilinmeli ve yaş gözetmeksizin herkese bu konuda uyarılar yapılmalıdır. Özellikle yalnız yaşayan, fiziki hareket sınırlılıkları ve kronik hastalıkları olan yaşlılara destek olunması oldukça önemlidir. Bu kesimin bilgiye ve hizmete erişimde zorluk yaşadığı da dikkate alınırsa bu desteğin önemi giderek artmaktadır.

    Ancak evde kalma döneminde;olabildiğince toplumdan soyutlanmadan ve başka sorunların gelişmesine engel olarak 65 yaş ve üzeri bireylerin yaşamlarını sürdürmeleri önemlidir.

    Bunun için; bağışıklık sitemini güçlendirme, fiziksel aktivite,virüsten korumayolları,yalnız yaşayan yaşlılara yardım,aileleri ile birlikte yaşayan yardım konularında bazı ömerilerimiz var.

  4. YAŞLILAR İÇİN BAĞIŞIKLIK SİTEMİNİ GÜÇLENDİRME ÖNERİLERİ

    Bağışıklık sistemi, organizmaya tehdit unsuru olan her faktörü tanıyan ve yok etmeye çalışan, canlının kendi savunma sistemidir. Bağışıklık sisteminin güçlü olması hastalıklara yakalanmayı önler ve hastalık gelişmesi durumunda ise iyileşme sürecini kolaylaştırır. Yaşlılık döneminde bağışıklık hücrelerinin (özellikle akyuvar hücreleri) nitelik ve/veya niceliğinde azalma görülmektedir. Ayrıca yaşlılıkta resöptör algısı ve buna bağlı bağışıklık tepkisi de gecikmekte ya da gelişmemektedir. Bağışıklık sistemi güçlü olmayanlarda günümüz salgın etkeni söz konusu Korona virüsün vücuda yayılması daha hızlı ve kolay olmaktadır. Korona virüsten korunmak içinse bağışıklık sisteminin doğal yöntemlerle güçlendirilmesi önem taşımaktadır.Bağışıklık sistemini baskılayan ve zayıf düşüren faktörler; yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, sigara-alkol kullanımı, uyku düzensizliği ve stresdir. Bu nedenle;

    • Düzenli ve dengeli beslenilmelidir. Bu kapsamda kıdemli büyüklerimiz tarafından; bolca meyve-sebze tüketilmeli, bol sıvı alınmalı, tüm vitaminler yanı sıra özellikle C, A, D ve E vitaminlerinden zengin beslenilmelidir. Ayrıca bağışıklık sistemi ile beslenme ilişkisinde direkt beta glukanlar akla gelmelidir beta glukanlar bağışıklık hücrelerini harekete geçirirler). Bu öğeler ise yulaf, arpa, maya ve mantar gibi besinlerde bolcabulunmaktadır. Çinko minerali de direkt bağışıklık sistemi ile birebir çalışan öğedir. Kabak çekirdeği, fasulye, deniz mahsulleri, ay çekirdeği, et ve tahin çinko açısından zengin besinlerdir ve mutlaka diyette yer almalıdır.
    • Düzenli egzersiz/hareket yapılmalıdır. Egzersiz bağışıklık hücrelerinin aktivasyonunu sağlamaktadır. Özellikle kıdemli büyüklerimizin aşağıda belirtilen ev içi hareketleri/egzersizleri gerçekleştirilmesinde destek olunmalıdır.
    • Sigara ve alkol kullanımı bağışıklık hücrelerinin üretimini ve etkinliğini azaltır.Bu nedenle sigara ve alkol kullanımından kaçınılmalıdır.Ayrıca siğara akciğer enfeksiyonlarına eğilimi artırır, bu enfeksiyonların iyileşmesini zorlaştırır ve başka sorunların (komplikasyonların)gelişmesini kolaylaştırır.
    • Düzenli uyku ve dinlenme sağlanmalıdır. Özellikle biyolojik saate uygun olarak saat 23 ile 07 arasında kaliteli uyku sürdürülmelidir.Akşam yemeğinin 18.00-19.00 arasında yenmesi, gece abur cubur yenmemesi, sıvı tüketiminin saat 18.00 den sonra yapılmaması, uyku odasının çok sıcak, çok soğuk olmaması, benensel ve zihinsel aktivitelerin yatmaya yakın dönemde yapılmaması gibi uyku hijyeni uygulamalarına uyulmalıdır.
    • Sizde stres yaratan durumları tanımanız, bunları olabildiğince engellemeniz ya da stresle uygun başetme tekniklerini öğrenerek bu teknikler sürdürülmelidir. Gerektiğinde stresle uygun başetme tekniklerini konuda danışmanlık alabilirsiniz.
  5. YAŞLILAR İÇİN FİZİKSEL AKTİVİTE

    Yaşlılarda fiziksel aktivite azlığı, fiziksel performansı ve fonksiyonları olumsuz yönde etkiler. Yaşlanmaya bağlı olarak duyu sistemleri ve santral yapılarda fonksiyon kaybı, duyu reseptörlerinden herhangi birinin yetersiz ya da tam olmayan bilgi içermesi ve mesajların düzenlenmesini etkileyen herhangi bir bozukluk sonucunda hareketi yerine getirme yeteneği bozulmaktadır.Ortaya çıkan bu fizyolojik değişikliklere bağlı olarak sedanter(hareketsiz)yaşam tarzı yaşla birlikte artmakta ve yaşlı yetişkinler vakitlerinin % 65 ila %80'ini oturarakgeçirmektedir. Fiziksel aktivitedeki bu eksiklik, kardiyo-metabolik sağlık, kas-tendon sağlığı, fonksiyonel uygunluk, fiziksel bağımsızlık ve vücut kompozisyonu üzerine olumsuz etkilere yol açmaktadır.

    Dünya Sağlık Örgütü'nün 2010 yılında yayınladığı fiziksel aktivite yönergesinde, 65 yaş ve üstü bireyler için fiziksel aktivite tanımı ve egzersiz planı şöyledir:

    65 yaş ve üstü bireyler için fiziksel aktivite; eğlence aktivitelerini, boş zaman aktivitelerini, bir yerden bir yere ulaşım için olan aktivitelerini (yürüme ve bisiklete binme), meslek aktivitelerini, ev işlerini, çeşitli oyunları ve spor veya planlanmış egzersiz aktivitelerini kapsayan, gün boyunca yapılan ve aile ile ortak ya da toplu olarak gerçekleştirilen aktivitelerdir.

    1. 65 yaş ve üstü bireyler, haftada en az 150 dk orta şiddetli aerobik fiziksel aktivite ya da 75 dk yüksek şiddetli aerobik fiziksel aktivite yapmalıdır. Bu program bir hafta içerisinde eşit süreli,orta şiddetli ve şiddetli fiziksel aktivite olarak da planlanabilir.
    2. Aerobik aktiviteler en az 10 dk'lık seanslar halinde yapılmalıdır.
    3. Egzersizden daha iyi sonuçlar elde edebilmek için haftalık orta şiddetli fiziksel aktivite süresi 300 dk'ya, yüksek şiddetli fiziksel aktivite süresi 150 dk'ya çıkartılmalıdır. Toplam süre değişmeden orta şiddetli fiziksel aktivite ve yüksek şiddetli fiziksel aktivite eşit süreli olarak da yapılabilir.
    4. Hareketliliği ve hareket kabiliyeti azalmış olan bireyler, dengelerini artırmak ve düşmelerden korunmak için haftada en az 3 gün fiziksel aktivite yapmalıdır.
    5. Fiziksel aktivite yapmaları sağlık açısından zararlı görülen bireyler, sağlık koşulları elverdiğince fiziksel açıdan olabildikleri kadar aktif olmalıdır.

    Yaşlılara uygulanan egzersiz programlarının fiziksel uygunluğun, çevikliğin, kas kuvvetinin, esnekliğin, kemik sağlığının, kalp-dolaşım ve solunum fonksiyonlarının ve aktivite toleransının da gelişmesine yardım eder. Tüm bunlara ilave olarak, egzersizin yaşlıların yaşam kalitesini ve kendini iyi hissetme duyusunu etkileyen sosyal ve psikolojik yararlar sağladığı da gösterilmiştir. Düzenli egzersiz programlarına katılan yaşlılarda yaşamı boyunca fiziksel olarak aktif olanlardaki (yürüme, atletizm, bahçe işleri vb.)kuvvet ve fonksiyonel kapasite artışı, sedanter olanlara göre daha hızlı ve kuvvetlidir.

    Düzenli ve yaşam boyu devam eden egzersiz programlarıyla yaşlı kişilerde fiziksel çalışma kapasitesindeki azalmanın geciktirilebileceği rapor edilmiştir.Yaşlılarda fiziksel aktivite ve egzersizin yararları şunlardır:

    1. Kas kuvveti ve esnekliğin artması,
    2. Kemik kaybının azalması ve kemik mineral miktarının artmasına bağlı olarak kırık riskinin önlenmesi,
    3. Obezitenin azalması ve yağsız vücut kütlesinin artması,
    4. Glukoz toleransının artması,
    5. Yüksek yoğunluktaki lipoprotein (HDL) ve lipit konsantrasyonlarının düşmesi,
    6. Vasküler direncin düşmesi,
    7. Maksimum aerobik kapasitenin ve solunum fonksiyonlarının artması,
    8. Kardiyovasküler fonksiyonun gelişmesi ve hastalık riskinin azalması,
    9. Fiziksel performans, fonksiyonel kapasite ve psikomotor becerinin artması,
    10. Beynin oksijenlenmesi ve uyanıklığın artması sonucu zihinsel faaliyetlerin artması,
    11. Anksiyete ve depresyonun azalması ve uyku kalitesinin artması,
    12. Kendini iyi hissetme durumunun artması,
    13. Yaşam süresinin uzaması ve yaşam kalitesinin artması.

    Yaşlı bireyler için egzersiz eğitimlerinin, fiziksel fonksiyonları, kardiyovasküler risk faktörlerini, tüm nedenlere bağlı ortaya çıkabilecek ölüm riskini ve genel yaşam kalitesini iyileştirmek için birçok olumlu yararı olduğuna dair kanıtlar vardır.

    Egzersiz eğitimi, bireyin yetenekleri ve hedeflerine göre her bir yaşlı birey için ayrı ayrı ayarlanmalıdır. İdeal egzersiz eğitimi, aerobik, direnç, esneklik ve denge egzersizi bileşenlerini içermelidir. Ayrıca, maksimum faydayı sağlamak için yeterli yoğunluk, şiddet ve süreyi içermesi gerekir.

    Sağlıklı ve kaliteli yaşlanabilmek için yaşamın en erken döneminde, mümkünse bebeklik döneminde egzersizlere başlamak ve büyüme sürecine paralel olarak çocukluk, gençlik, erişkin ve orta yaş dönemlerinde de uygun bir şekilde egzersiz eğitimlerini devam ettirebilmek çok önemlidir.

  6. 60+ YAŞLILAR İÇİN KORONA VİRÜSTEN KORUMANIN 9 YOLU
    1. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı tarafından önerilen genel temizlik ve hijyen kurallarına uyunuz.
      • Yemek yapma, banyo/tuvaleti kullanmadan önce ve kullandıktan sonra veya halka açık yerlerde temas ettiğiniz her şeyden sonra ellerinizi sabun ve suyla 20 saniye yıkayınız. Sabun ve su olmadığı durumda alkol bazlı el jelleri ile temizleyiniz.
      • Öksürme ve hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık mendil ile örtülmeli, kâğıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalıdır.
      • Yıkanmamış ellerle ağzı, burun ve gözlerle temas etmekten kaçınınız.
      • Diğer insanlarla tabak, bardak, kaşık, havlu gibi kişisel eşyalarını paylaşmayınız.
      • Düzenli kullandığınız eşyaları (telefon, kumanda vb.) temiz tutun ve sık sık kolonyalı mendil ile siliniz.
      • Yaşam alanlarımızı sık sık havalandırınız.
      • Giysilerinizi en az 60osıcaklıkta yıkayınız.
      • Kapı kolu, lavabo, elektrik anahtarları gibi sık kullanılan yüzeyleri deterjanlı su-bez ile her gün temizleyiniz.
    2. 2. Düzenli reçeteli ilaç kullanıyorsanız bu ilaçları almaya devam ediniz. Böylece başka sağlık sorunları yaşamanın önüne geçmiş olursunuz.
    3. 3. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyiniz. Kuvvetli bir zihin ve beden için sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu unutmayınız.
      • Dengeli beslenin, sağlıklı besin tüketiniz.
      • Çiğ ve az pişmiş hayvan ürünlerini yemekten kaçın ve iyi pişmiş yiyecekler tercih ediniz.
      • Her gün en az bir öğün sebze yemeye özen gösteriniz.
      • C vitamini almaya özen gösteriniz. C vitamini yüksek oranda barındıran taze kırmızıbiber, yeşilbiber, karnabahar, kuşburnu, limon, portakal, kivi gibi meyve-sebzeleri tüketmeye çalışınız.
      • Dışarıdan yemek siparişi vermeniz durumunda çiğ yiyecek (sandviç, salata vb.) tercih etmeyiniz. Yüksek ısıda pişmiş yiyecekler tercih ediniz.
      • Sıvı almayı ihmal etmeyiniz. Bol sıvı almanıza engel bir sağlık sorununuz (kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi) yoksa günlük sıvı tüketiminizi artırınız.
      • Yeterince uyuyunuz. Her gün aynı saatte uyanmaya ve uyumaya çalışınız.
      • Sigara içmeyiniz.
      • Basit egzersizler yapınız. Ev içinde hareketli olmaya gayret ediniz ve yeni hobiler ile uğraşınız. Televizyon başında hareketsiz olarak uzun saatler geçirmeyiniz. Kendinizi yormayacak şekilde günlük yemek yapma, temizlik gibi işleri aksatmadan sürdürünüz. Bu durum zihninizi oyalayacak ve ruh sağlığınızı korumaya yardım edecektir.
    4. Diğer insanlarla aranızda en az 1,5 metre mesafe bırakın ve sosyal temasta (kucaklaşma, el sıkışma vb ) bulunmaktan kaçınınız.
      1. Korona virüse yakalanma riskini azaltmanın önemli bir yolu yüz yüze ziyaretleri sınırlamaktır. Bu nedenle bir süre misafir kabul etmeyiniz.
      2. Gerekmedikçe fiziksel temas edilmemesi önemlidir. Gençler ve yetişkinler korona virüs taşıyıcısı olabilirler ve istemeyerek size bu virüsü bulaştırabilirler. Bu nedenle hem fiziksel hem de sosyal temastan uzak durarak korunmalıdır.
      3. Tabiki bu durum aileleri veya komşuları ile geçirdikleri zamanları önemseyen yaşlılar için zor olabilir. Ancak sosyal temastan uzak durmanın tecrit veya yalnızlık anlamına gelmediği de unutulmamalıdır.
    5. Gerekmedikçe toplu taşıma aracı kullanmayın, kalabalık mekanlarda bulunmayın, mümkün olduğunca evde kalınız.
    6. Düzenli kullandığınız ilaçların size en az bir ay yetecek miktarda bulunup bulunmadığını kontrol ediniz.
      • İhtiyaç olabilecek diğer tıbbi malzemelerini de kontrol ediniz.
      • İlaç raporlarının süreleri uzatıldı, ilaçlarınızı doktora reçete ettirmeden eczacınızdan direkt alabilirsiniz.
      • İlacı almakta veya ilaca ulaşmakta güçlük yaşıyorsanız aile hekiminize veya eczacınıza telefonla ulaşınız.
    7. 7. Aileniz, arkadaşlarınız veya komşularınızla sürekli iletişimde olunuz.
      • Hastalandığınızda yardım istemeniz gerekebilir.
      • Kendinizi daha az yalnız hissetmenize yardımcı olmak için ailenizle, komşularınızla ve sevdiklerinizle sık sık telefonla görüşünüz. Akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar veya tabletler kullanarak nasıl görüntülü sohbet edebileceğinizi öğreniniz.
      • Size yardımcı olabilecek aile, komşu ve sevdiklerinizi telefon ile arayarak alışveriş, para çekme, fatura yatırma, yemek hazırlama, ilaç temini gibi konularda yardım isteyiniz. Yardım istemekten çekinmeyiniz.
      • Acil durumlar için aile hekimi, bina yöneticisi, yakın bir komşu veya mahalle muhtarının telefonunu elinizin altında hazır bulundurunuz.
      • Telefonla sipariş vermek için yakınınızdaki market, kasap, eczane telefonlarını öğrenin ve kaydediniz.
      • Yakınınız yoksa veya uzakta yaşıyor ise öncelikle Alo 184 ve 112 telefon numaralarını arayıp devletten yardım isteyiniz.
    8. Bölgenizde hangi dağıtım hizmetlerinin mevcut olduğunu öğreniniz.
      • Belediyeler, valilik ve kaymakamlıklar yardım için gruplar kurdular. Televizyondan bu bilgileri takip edin ve yardım isteyiniz.
      • Kapınıza gelen ve yardım kuruluşundan geldiğini söyleyen herkese inanmayın, kimlik isteyin, şüphelendiyseniz kapınızı kapatıp komşularınızdan yardım isteyiniz. Bu gibi durumlarda imza isteyen kişilere karşı dikkatli olunuz.
      • Kamu hizmetlerine mümkün olduğunca e-devlet kapsı ve diğer Dijital Türkiye Platformları üzerinden evden çıkmadan erişebileceğinizi unutmayınız.
      • Resmi makamların duyurularını takip ediniz ve sağlığınız için alınan tedbirleri titizlikle riayet ediniz.
      • Alışveriş, fatura yatırma, ilaçları alma gibi ev içi ve ev dışı her türlü ihtiyacınız için 112 Vefa Sosyal Destek Hattından telefonla yardım isteyiniz.
      • 155 ve 156 numaralı telefonları arayarak da yardım isteyebileceğinizi unutmayınız.
    9. 9. Hastalık semptomlarının sizde olup olmadığını kontrol edin. Bu durum varsa hastalığın erken teşhisini sağlayacağı için çok önemlidir.
      • Ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi şikâyetleriniz varsa mutlaka Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM), Alo 184 danışma hattını arayıp, bilgi alınız.
      • Eğer bir rahatsızlığınız olduğu için dışarı çıkacaksanız toplu taşıma aracı kullanmadan, maske takarak ve randevu alarak sağlık kurumlarına başvurunuz.
      • Hastanede korona virüs tedavisi alıp taburcu olduysanız veya evde tedavi devam ediyorsa size verilen ilaçları saatinde almaya özen gösterin ve 14 gün izolasyon kuralına uyunuz. Sizi arayan aile hekiminizi doğru bilgilendiriniz.
  7. EVDE YALNIZ YAŞAYAN YAŞLILARA YARDIM ETMENİN 9 YOLU

    Özellikle yalnız yaşayan, hareket sınırlılığı olan ve kronik hastalıkları olan yaşlılara destek olunması çok önemlidir. Bu kesimin bilgiye ve hizmete erişimde zorluk yaşayacağı da dikkate alınırsa bu desteğin önemi artmaktadır.

    1. Telefonla onları sık sık arayın, kısa da olsa sohbet edin, eğer onu seviyorsanız evde ziyaret etmekten kaçınınız. Bu sohbetlerde mevcut durum ile ilgili doğru bilgiler verin, olumlu gelişmeleri iletin ancak kaygı verici, olumsuz ifadeler ve felaket haberlerinden sakınınız.
    2. Eğer onu ziyaret edecekseniz en az 1.5 metre mesafe ara bırakarak ve sosyal temas kurmaktan kaçınarak (sarılmadan, tokalaşmadan) maskeli olarak görüşünüz.
    3. İhtiyacı olan yiyecek ve malzemeleri kontrol ediniz. Gerekli olanları onlar için satın alınız.
    4. Düzenli kullandığı ilaçlarının en az 1 ay yetecek kadar olup olmadığını kontrol ediniz onlar için satın alınız.
    5. Gerektiğinde doktor, komşu veya arkadaş ve aileleri ile iletişim kurmalarına yardım ediniz.
    6. Ellerini sık sık yıkamaları gerektiğini, sık kullanılan telefon, kapı kulpu gibi eşya ve objeleri temiz tutması gerektiğini ve hasta olan kimselerle fiziksel temasta bulunmaması gerektiğini hatırlatınız.
    7. Hastalandığında ne yapacağınızı ve sağlık birimine nasıl ulaştıracğınızı planlayınız.
    8. Sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmesi için onu: dengeli beslenme, düzenli uyku, sigara içmeme, aktif olma vb konularda teşvik ediniz.
    9. Konuşurken nazik olun ve empati kurun. Onu sevgiyle dinleyin, stresle baş etmesine yardımcı olunuz.
  8. AİLELERİ İLE BİRLİKTE YAŞAYAN YAŞLILARA YARDIM ETMENİN 9 YOLU
    1. Ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi korona virüs semptomlarını gösterip göstermediğini gözlemleyiniz.
    2. Eğer evde yaşayanlardan biri bu semptomları gösteriyorsa fiziksel teması önleyiniz ve sağlık birimlerine başvurunuz.
    3. Sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmesi için onu teşvik ediniz: dengeli beslenme, düzenli uyku, sigara içmeme, aktif olma vb gibi.
    4. Evi düzenli havalandırınız ve düzenli olarak temizleyiniz.
    5. Tabak, bardak, kaşık, havlu gibi kişisel eşyaları paylaşmayınız.
    6. Düzenli kullandığı ilaçlarının en az 1 ay yetecek kadar olup olmadığını kontrol ediniz.
    7. Kalabalık mekanlarda bulunmamasını sağlayınız.
    8. Doktora götürmeniz gerekirse maske takarak toplu taşım aracı kullanmadan götürünüz.
    9. Kibar ve saygılı olunuz ve empati kurunuz.