Genel Bilgiler
Bulaşıcı hastalıklardan ölüm oranının azalması, kronik hastalıkların daha iyi kontrol altına alınabilmesi, sağlıklı yaşlanma ve yaşlılık konusunda yapılan yoğun çalışmalar, geriatri alanındaki gelişmeler, daha iyi yaşam şartları, kaliteli beslenme, bireylerin bilinçlenmesi, sağlık hizmetlerinden yararlanma olanaklarının artması ve benzeri faktörler nedeniyle yaşlı nüfus oranı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmaktadır.
Türkiye nüfusu içinde 65 yaş ve üstü oranı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre 2007’de toplam nüfusun yüzde 7,1’ine ulaşarak 5 milyon kişiyi bulmuştur. Bu değer 60 yaş üstü için 7 milyon kişiyi ifade ederken, 55 yaş ve üzeri için ise 10 milyon kişiyi belirtmektedir.
21. yüzyılın ikinci yarısının Türkiye’de “yaşlı yüzyılı” olacağı tartışılmaz bir gerçektir. Yıllardır genç nüfusu ile övünen Türkiye hızla yaşlanmaktadır. Yukarıdaki verilere bakıldığında, “Nüfus piramidi”mizin önce dikdörtgen, sonrasında ise ters piramit halini alacağı tahmin edilmektedir. Bu durum, ülkemiz için ivedilikle yaşlılara yönelik sosyal politika önlemlerinin alınmasını ve bu kararların süratle hayata geçirilmesini gerekli hale getirmektedir.
Dünyaya gelen her birey için doğumla başlayan yaşlanma sürecinin, birey olarak hepimizi, dolayısıyla tüm toplumumuzu ilgilendirdiği gerçeği unutulmamalıdır. Fakat ne yazık ki toplumumuz, yaşlılık olgusuna olumsuz bir anlam yüklemektedir. Bu nedenle yaşlılarımızın yaşam boyu elde ettikleri deneyimlerine yönelik sorumluluklar göz ardı edilmekte ve deneyimlerini paylaşma fırsatı verilmemektedir.